NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-MUHAREBE

<< 1109 >>

توبة المرتد

12- Mürtedin Tövbesi

 

أخبرنا محمد بن عبد الله بن بزيع قال حدثنا يزيد وهو بن زريع قال أنبأنا داود عن عكرمة عن بن عباس قال كان رجل من الأنصار أسلم ثم ارتد ولحق بالشرك ثم تندم فأرسل إلى قومه سلوا لي رسول الله صلى الله عليه وسلم هل لي من توبة فجاء قومه إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالوا إن فلانا قد ندم وإنه أمرنا أن نسألك هل له من توبة فنزلت { كيف يهدي الله قوما كفروا بعد إيمانهم } إلى قوله { غفور رحيم } فأرسل إليه فأسلم

 

[-: 3517 :-] İbn Abbas der ki: Ensar'dan bir adam Müslüman olmuştu. Ancak sonradan dinden çıkıp müşriklere katıldı. Sonra yaptığına pişman oldu ve kabilesine haber gönderip: "Resulullah'a (s.a.v.) sorun, tekrar dönmek istesem tövbem kabul görür mü?" dedi. Kabilesi Resulullah (s.a.v.)'e gelip: "Filan kişi pişman oldu ve tekrar Müslüman olmak istiyor. Onun için bir tövbe'nin olup olamayacağını sana sormaya geldik" dediler. Bunun üzerine şu ayetler nazil oldu:

 

"iman etmelerinden, Resul'ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkarcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez. işte onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanlığın lanetine uğramalarıdır. Bu Ianete ebedı gömülüp gideceklerdir. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz. Ancak, bundan sonra tövbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir." (Al-i imran Suresi 86-89.ayetler)

 

Ardından adama haber gönderdi ve gelip Müslüman oldu.

 

10999. hadiste yine gelecektir. - Mücteba: 7/107; Tuhfe: 6084 .

 

Diğer tahric: Taberi, Camiu'l-Beyim (7360, 7361, 7362), Hakim (2/142, 4/366), Vahidi (s. (75), Ahmed, Müsned (2218) ve İbn Hibban (4477)

 

 

أخبرنا زكريا بن يحيى قال حدثنا إسحاق بن إبراهيم قال أنبأنا علي بن الحسين بن واقد قال أخبرني أبي عن يزيد النحوي عن عكرمة عن بن عباس قال في سورة النحل من كفر بالله من بعد إيمانه إلا من أكره إلى قوله لهم عذاب عظيم فنسخ واستثنى من ذلك فقال ثم إن ربك للذين هاجروا من بعدما فتنوا ثم جاهدوا وصبروا إن ربك من بعدها لغفور رحيم وهو عبد الله بن سعد بن أبي سرح الذي كان على مصر كان يكتب لرسول الله صلى الله عليه وسلم فأزله الشيطان فلحق بالكفار فأمر به أن يقتل يوم الفتح فاستجار له عثمان بن عفان فأجاره رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 3518 :-] ibn Abbas anlatıyor: "Gönlü imanla dolu olduğu halde, zor altında olan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah'ı inkar edip, gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazap vardır; büyük azap da onlar içindir" (Nahl 106) ayetinin genel olan hükmü daha sonra nazil olan:

"Rabbin, türlü eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, sonra Allah uğrunda savaşan ve sabreden kimselerden yanadır. Rabbin, şüphesiz bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder" (Nahl 110) ayetiyle tahsis edildi. Bu ayet, Abdullah b. SaId b. Ebi Serh hakkında nazil olmuştur.

 

Abdullah, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in Mısır'a olan yazışmalarını yapardı. Ancak Şeytan ayağını kaydırdı ve dinden çıkıp kafirlere katıldı. Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke'nin fethi sırasında öldürülmesi emrini verdi. Ancak Osman'a sığınınca Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem), Osman için ona eman verdi.

 

Mücteba: 7/107; Tuhfe: 6252.

3404. hadiste geçti.